14 Mayıs 2012 Pazartesi

Elder Scrolls V Skyrim İnceleme

Skyrim
Onlar çoktan geldi, harekete geçmeliydin. "Elder Scrolls" onların geri döneceğinden bahsetmişti, yenilgi sadece gecikti. "Oblivion" kapıları açıldığında Skyrim'in evlatları birbirlerinin kanlarını dökmeye başladılar ama hiç kimse onların varlığına inanmak istemedi. Gerçekler gün yüzüne çıktığında ise efsaneye inanmayanların sonları ateşten geldi, ama onların bile korktukları biri vardı. Efsanede geçen yazıtlardaki ismiyle "Dovahkiin".

Tamriel'in kaderi bizim elimizde

Oblivion'dan iki yüz yıl sonrası, Nord Ejder Tanrısı Alduin'in geri dönüşü ve imparatorluk askerleriyle asilerin arasında patlak veren bir sivil savaş arifesindeyiz. Bu kargaşa içinde ki Skyrim evreninde Stormcloak asilerinin yanında kendimizi krala suikast suçundan idam edilmek üzereyken buluyoruz, ama listede adımız yok ve neden orada olduğumuzu bilmiyoruz. Yanımızda Ulfrick Stormcloak ve yandaşları bulunuyor. Sarsıntılı bir yolculuktan sonra, muhafızların bizi beklediği Helgen köyüne gidiyoruz. Yolda giderken anlatılanlara bakılırsa, Ulfrick Stormcloak bir Dragon Born. Kralı tek bir bağırışla öldürdüğü söyleniyor. Kralı öldürme suçundan dolayı da orada bulunuyor. Bundan sonrası artık spoiler’a girer. O muhteşem giriş sahnelerini yaşayıp görmenizi isterim. Ayrıca her Elder Scrolls oyununda olduğu gibi yine karakter yaratma ekranı ustaca senaryoya entegre edilmiş. Fakat karakter yaratma ekranında bir takım değişiklikler var. Bunlara da ilerde değineceğim.

Oynanabilir olarak on tane farklı ırk bize sunulmuş durumda;

Altmer-High Elves
Argonian-Reptilians
Breton-Humans
Bosmer-Wood Elves
Dunmer-Dark Elves
Imperial-Humans
Khajit-Felines
Nord-Humans
Redguard-Humans
Orsimer-Orcs

Karakter sınıflarına değinecek olursak, Her sınıfın kendine özgü special ability bir yetenek büyüsü bulunmakta ve yine aynı şekilde her sınıfın kendine ayrı bonus skill puanları var.

High Elves: Büyü sınıfına hakim elflerden, başlangıç skilleri Flames, Sparks, Healing ve Fury. Bu sınıfın kendine özgü special ability'si ise High Born büyüsü, Bonus skilleri ise +10 Illusion +5 Alteration +5 Conjuration +5 Destruction +5 Enchanting +5 Restoration büyülerine Altmer sınıfını seçtikten sonra sahip olmaktayız. High Born skilliyle manamızı daha hızlı doldurabiliyoruz.

Argonian: Morrowind'tanda hatırladığımız bu kertenkelemsi yaratıklar oyun içinde thief sınıfını temsil etmekte olup su altında daha rahat nefes alabilmekteler ayrıca bu sınıfın poison büyülerine karşı doğal olarak bağışıklığı bulunmakta. Bonus skillerimiz +10 Lockpicking +5 Alteration +5 Light Armor +5 Pickpocket +5 Restoration +5 Sneak yalnız yetenek ağacımızda bu sınıfımız için special abilitylerimiz pasif skill konumunda Hitskin, Resist Disase ve Water Breathing gibi pasif ve karakterimize özel yeteneklerimiz bulunmakta. Başlangıç büyüsü olarak flame büyüsünü kullanabilmek mümkün.

Breton: Büyü sınıfına hakim olan yarı elf ve yarı human olan melez ırk. Bonus  skillerimiz ise +10 Conjuration +5 Alchemy +5 Alteration +5 Illusion +5 Restoration +5 Speech ve başlangıç skillerimiz ise Summon Companion ve Flames, Companion büyüsü sayesinde yanımıza kurt summon edebiliyoruz. Special abilitylerimiz ise Dragonskin ve Magic Resistance. Kişisel fikrim bu karakter sınıfımızın hunter olup aynı zamanda büyü sınıfına hakim olduğu yönünde.

Wood Elf: High elf ve Dark elflerin uzaktan kuzeni olan bu ırk oldukça romantik ve entel bir kültüre sahip. Skill bonuslarımız ise +10 Archery  +5 Alchemy +5 Light armor +5 Lockpicking +5 Pickpocket +5 Sneak ayrıca Special abilitylerimiz Command animal ve Resist Disease and Poison Başlangıç olarak yine Flame büyüsünü kullanmak mümkün. Special abilitylerimizden Command animal ile bir hayvanı 60 saniyeliğine ally durumuna getirebiliyoruz ayrıca Resist Disease and poison büyüsü sayesindede zehir ve diğer tehlikelere karşıda sınıfımız % 50 daha fazla direnç gücü sağlıyor.

Dark Elf: Ana yurtları Morrowind olan Dunmer’lar, Nord diyarında pek de hoş karşılanmayan bir ırk. Kırmızı gözlere sahip destruction büyülerinde ustalık sağlayan siyah tenli elflerimiz ateş büyüsünde ustalaşamak ve uzaktan savaşmak isteyenler için doğru bir tercih olacaktır. Skill bonuslarımız +10 Destruction +5 Alchemy +5 Alteration +5 Illusion +5 Light Armor +5 Sneak. Special abilitylerimiz baştada belirttiğim gibi ateş büyüsü üstüne Ancestor’s Wrath ve Resist Fire olup Ancestor’s Wrath 60 saniyeliğine ateş büyümüzün üstüne saniyede 8 hasar verme bonusu sağlıyor aynı şekilde Resist Fire ateşe karşı olan direncimizi % 50 seviyesinde yükseltiyor böylece ejderhalara karşı zırhlarımızın üstüne harika bir savunma avantajı sağlıyor.

Imperials: Cyrodil'in kozmopolitan elitleri olan bu ırk aynı zamanda kabiliyetli bir tüccardır. Disiplinli çalışmaları ve eğitimleri sayesinde şehir ordularında guard olarak görev alabilmektedirler ve Khajitlerden nefret ederler. Bu ırkımızda skill bonuslarımız +10 Restoration +5 Block +5 Destruction +5 Enchanting +5 Heavy Armor +5 One-Handed şeklinde olup başlangıç skillerimiz The Flames-Fire ve Healing-Heal'dir. The Flames-Fire büyüsü yine ateş büyümüze saniyede 8 hasar puanı eklerken Healing-Heal ise sağlık barımızı saniyede 8 puan doldurmakta. Special abilitylerimiz ise Voice of the Emperor ve Imperial Luck olup Voice of the Emperor yanımıza insanları 60 saniyeliğine ally olarak çağırabilmemize yarar. Imperial Luck ise oyun içinde öldürdüğümüz npclerden düşmekte olan altın paralardan daha fazla bulmamızı sağlıyor.

Khajit: Tamriel'ın sevimsiz ırklarından olan Khajitlerin ilk evleri Elsweyr'dı. Bu ırkımızdada +10 Sneak +5 Alchemy +5 Archery +5 Lockpicking +5 One-Handed +5 Pickpocket gibi bonus skill puanlarımız gelmekte olup yine Special abilitylere sahibiz bunlar gece görüşümüzü 60 saniyeliğine arttıran Night-Eye özelliği ile Claw Attacks silahsızken savunmasız kalmamız için tasarlanmış kısacası pençe atmamıza kolaylık sağlayan karakterimizle beraber iyi bir şekilde harmanlanmış yeteneklerimiz. 

Nord: Soğuğa ve buz büyülerine karşı inanılmaz derecede güçlü bir bağışıklığı bulunan warrior yada barbarian sınıfı olarak nitelendirilen Nord ırkının bonus skill puanları +10 Two-Handed +5 Block +5 Light Armor +5 One-Handed +5 Smithing +5 Speech yine Flame büyüsü alternatif başlangıç olarak bu ırkımızdada kullanabilmekte olup Special abilitylerimizden Battle Cry ile düşmanı 30 saniyeliğine uzağımıza kaçırabiliyoruz veya Resist Frost özelliğimiz sayesinde soğuk büyülere karşı % 50 daha fazla bağışıklık kazanıyoruz.

Redguard: Tamriel'ın siyah tenli ve doğuştan savaşmak için doğmuş oldukça hünerli savaşçılarıdır. Bu muhteşem kabiliyetleri sayesinde rahatlıkla izci, avcı yada herhangi bir bölgede maceralarına ortak olanlar tarafından kahraman ilan edilebilirler. Skill bonuslarımız +10 One-Handed +5 Alteration +5 Archery +5 Block +5 Destruction +5 Smithing olup başlangıç skillerimiz Flames, Healing ve bize daha fazla adrenalin sağlayabilen Redguard yeteneğidir. Special abilitylerimiz ise staminamızı  60 saniyede 10 kat daha hızlı arttıran Adrenaline Rush ve Resist Poison zehire karşı % 50 daha fazla direnç sağlayan kabiliyetlere sahibiz. Kişisel görüşüm Redguard sınıfının oyun içinde paladin ve templara denk geldiği yönündedir.

Orc: Barbarlık ve yakın dövüş konusunda oldukça sofistike bir kültüre sahip ırk olan Orsimer'ın bonus skill puanları 10 Heavy Armor +5 Block +5 Enchanting +5 One-Handed +5 Smithing +5 Two-Handed olup tamamen yakın dövüş sistemi üzerine kurulu. Başlangıç skillimiz karakterimize bağlı olan Special abilitymiz Berserker Rage denen verdiğimiz hasarı iki katına çıkaran yada yarıya düşüren altmış saniye süren yeteneğimize bağlı. 

The Adventure of My Life in The Land of Skyrim…

Oyunumuz bir çok yenilikle karşımıza çıkıyor. Artık yıldız işaretlerimiz karakter yaratma ekranından değil, Skyrim’e yayılmış taşlardan elde ediliyor. Unutmayın her seferinde yalnız bir tane kullanabiliyorsunuz.

Oyunumuzdaki aksiyon başladığında ufak bir training bölümünden geçip, kasabadan uzuyoruz. Seçtiğimiz karakterlerin oyundaki skillere entegresi her zamanki gibi çok başarılı. Oblivionda ki sistem birkaç önemli nokta hariç değiştirilmemiş. Her karakterin belli skiller de ustalığı var. Yukarıda ki karakter analizinde de belirttim zaten bunları.

Bunun dışında çok önemli ve radikal bir değişiklik var Skyrim’de. Oblivionu hatırlarsınız. Hiç kasmadan action modu gibi kes biç ana senaryo bitirilirdi. Bu soruna Oscuro’s Oblivion Overhaul patchiyle bir düzeltme gelmişti. Kullanıcı bazlı bu mod, Bethesda’nın diğer oyunlarında da ilham kaynağı olmuştu. Fallout 3 bu level scale düzenine göre yapılmıştı. Skyrim’de aynı Fallout’taki level scale sistemini kullanıyor. Yani yaratıklar sizinle beraber level atlamıyor. Böylece 1 Level’ken ana senaryoya patır kütür girişme imkanınızda olmuyor.

“Peki ne yapacağız? Gidip geyik mi avlayacağız?” derseniz, sevgili Bethesda onu da düşünmüş. Siz ilerlerken, karşınıza yan görevler çıkartıyor. Bunların dışında zaten Guild görevleri de cabası. Yani level atlayamama ve ezik olma gibi bir ihtimaliniz yok. Oyun bu kısmı çok güzel harmanlamış. Mesela ana görevde ilerliyorsunuz, karşınıza iki tane adam çıkıyor. Bunlar kendi aralarında konuşuyorlar. Ve sonra size dönüp bir quest veriyorlar. Konuşan insanları dinlemenizi tavsiye ederim bu yüzden. Kimden ne çıkacağı belli olmaz.

Oyunumuzda yine farklı yollardan quest bitirme imkanları bizi karşılıyor. Yani birine yardım etmeye söz verdiyseniz illa ki ona yardım edeceksiniz ve quest öyle bitecek değil. İsterseniz satabiliyorsunuz da o kişiyi. Zaten bu çoklu seçenek olayıda  RPG’nin vazgeçilmez öğelerindendir.

Dragon learn
Ejderha Alfabesi...

Radikal değişiklikleri büyük cesaretlilik ve kararlılıkla uygulayan oyunumuz için aynı zamanda yeni oyuncuları düşünerekten içerik olarak oldukça doyurucu bir menü hazırlandığını söyliyebilirim.  Hatta oynarken en çok dikkatimi çeken nokta Dragon Shout denilen kısım oldu. Dibinize giren düşmanı sizden uzaklaştırmakla kalmayıp aynı zamanda başınız zorda kaldığında yardımınıza çağırabileceğiniz dragonunuz var. Alternatif olarak bu yeni sistem oyuncuların zamanı yavaşlatmasınıda sağlıyor. Yeni oynayan veya oynamayı düşünen birileri varsa en başta belirtmekte fayda görüyorum. Oyunumuz bu yönüyle  Ejder Yürek filmindeki sahneleri aratmıyor.


Crafting

Crafting Sistem...

Oyun için alınan radikal kararlardan biride Oblivion'da olmayan kendin pişir kendin ye sistemi. Peki bu sistem ne gibi kolaylıklar sağlıyor. İlk başta envanterinizde fazlalık olan eşyaları satmak yerine kendimize zırh, silah, kolye ve çeşitli eşyaları satın almadan yapabiliyoruz. Terraria'daki kafa karışıklığını önlemek isteyen Bethesda oyuncuları oldukça mutlu etmiş görünüyor. Öyle  ki demircide craft yapacağınız zaman oyunculara ezberi bozan oldukça kolay bir sistem sunulmuş. Crafting sistemin sağladığı en basit kolaylıklardan biri eşyalarmızın özelliklerini yükseltmemize imkan sağlaması ve bu sistemde kendinize eşya olarak ne yapmak isterseniz yapın ama o eşyayı yaparken ihtiyacınız olabilecek eşyalarıda göz ardı etmeyin diyen Bethesda oyuncuların kafa karışıklığını önlemek istemiş ve bu isteğinde oldukça başarılı olmuş.


Dark Brotherhood


Kara el yine peşimde

Skyrim oldukça devasa bir evren çeşitli ulaşım zorlukları için Fast Travel noktaları ve ulaşım araçları kullanılıyor. Yoldaş sistemimiz yine mevcut yoldaşımıza eşya transferi yapıp yükümüzü onun sırtına yüklüyoruz. Ayrıca yine bu çark makasları gibi tıkır tıkır işleyen sistemde yoldaşımıza iyi silahlar verebilme ve sağlam zırhlar giydirebilme şansımız var. Yoldaşlarımızı yolculuğumuz boyunca çeşitli hanlardan ve Guild görevleriyle elde edebiliyoruz. Daha sonradan elde edilen "Amulet of Mara" ile oyun içinde çeşitli npclerle evlenebilmek mümkün. İşin bu noktasında eşimizde yoldaşımız olup bizi takip edebiliyor.

Oyundaki bulmacalar ne çok zor ne çok kolay orta kararda tutturulmuş. Arada oyuncuyu action sisteminden kaydıran adventure oynamaya iten ince bir çizgi var. Bethesda oyun içinde bulmacaları muhteşem serpiştirmiş. Dinamikler o kadar güzel işliyorki bazı kritik noktalarda kurulan tuzaklar kafanızı karıştırıp oyuncuyu bulunduğu aksiyon modundan çıkarıyor ve daha fazla düşünmeye sevk ediyor. 


Skyrim map


Perk Senkronizasyon...

Level sisteminde de çok radikal değişiklikler var. Hatırlarsınız, Oblivion’da Athleticisim ve Acrobatics skilleri vardı. Artık oyunumuzda bu skiller yok. Şimdiden uyaralım da sonra “level alacağım” diye dağ, bayır koşmayın.

Aynı zamanda eskiden skillerinizle çok etkileşime geçemezdiniz. Sadece onların rakamına göre değişiklik gösterirdi skiller. Bethesda buna da el koymuş. Artık RPG ögeleri skillerinizin en derinine kadar işleyecek. Mesela one handed skill’ini arttırdığınızda, bütün one handed silahlara işlemesinin yanı sıra, one handed’ın yıldız ağacında sword konusunda ustalaşmayı seçebilirsiniz. Ya da ben alırım topuzumu kafaya kafaya indiririm diyorsanız da, blunt kısmında ustalaşmanız gerekiyor. Oyun bu skill bölümünde bir çok skill’i alt kademe olarak diğerlerinin içine koymuş ki, bu da çok güzel bir özellik olmuş. 


Stop Right There You Criminal Scum!!!

Grafiksel açıdan oyuna baktığımızda Creation Engine ile her bilgisayar için stabil durumda çalıştığını görebiliyoruz. Aynı zamanda Tundra iklim havasına sahip Skyrim bu açıdan harika yansıtılmış. Hacimli ve etkileşimli nesneler rüzgarla beraber savrulan yaprak önümüze düşen kar parçaları koşan bir geyik veya tilki bütün bunları görebilmek için medium ayarda HD 3870 yeterli oluyor.
Grafikler açısından oyuna değinmişken oyunumuz Fallout 3 tarzında öldürme animasyonları ile süslenmiş. Oblivion'daki gibi düz savaşma hissi kaldırılmış. Kamera açıları oyuncuyu rahatsız etmiyor sesler ve oyuna entegre edilen müzikler o zamanların havasını koklamanıza yol açıyor. Tek el yerine artık çift el kılıç kullanabiliyoruz. Benim nazarımda çift el olayına geçilmesi artı sayılabilir Oblivionda'ki gibi tek elle ilerleme olayımız yok artık. =) Ayrıca yine Oblivion’daki gibi kullandığımız silahlara göre ustalaşma durumumuz eksiksiz bir biçimde oyunumuza monte edilmiş.

Bütün bu övgülerime rağmen oyunda bazı buglar mevcut mesela atımızın üstünde giderken Oblivion'daki gibi sürüş hissini asla yakalayamıyoruz. Hatta atımızın zıplarken bazen havada kaldığını hissediyoruz.

Her şeye rağmen şu son zamanlarda çıkan aksiyon ve arcade temalı oyunlar içinde kişisel fikrim RPG sevenlerin Bethesda tarafından unutulmadığıdır. Bu açıdan bakınca "Game Of The Year" etiketini sonuna kadar hak eden bir oyun olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Song Of Dragonborn


Dovahkiin Dovahkiin
Naal ok zin los vahriin
wah dein vokul mahfaeraak ahst vaal
ahrk fin norok paal graan
fod nust hon zindro zaan
Dovahkiin fah hin kogaan mu draal

ahrk fin kel lost prodah
do ved viing ko fin krah
tol fod zeymah win kein meyz fundein
Alduin feyn do jun
kruziik vokun staadnau
voth aan bahlok wah diivon fin lein






Rol Yapma Oyunu


Öyle anlamsız ve boş şeyler karalamak istiyorum ki, yazdıklarımdan mana aramak isteyen zihinler yazılarıma sadece parşomenlerden anlam yüklesin, ilk günahkarımı kılıcımın kınından çıkan tiz sesiyle aniden öldürdükten sonra kendi kendime yarattığım canavarıma odaklandım, en ufak pişmanlık hissetmiyor aksine gülebiliyordum, çünkü kendi cehennemimin adaletini sağlama vazifesini üstlenmiştim.

Şimdi o tanrılar beni ve diğer seçilmişleri kutsadı ve arkamıza rüzgarı verdi, ilerledikçe önümüzü daha rahat görebiliyor ve bizi neyin beklediğini çok rahat anlıyorduk, kılıçlarımızın parlaklığı karanlık ve çürük ceset kokuşmuş labirentlerde gezerken ölüleri bile uykusundan uyandırabilicek bir ihtişamla lahitlerden yansıyor ve kasvetli ölüleri bile derin uykularında rahatsız ediyordu.



O sessiz ve ölü bedenler hareketsiz gözleriyle bizi takip edip efendilerine karanlıkta fısıldıyorlardı, meleklerin bizi kutsadığı bu yolda sadece iyiliğe hizmet eden neferlerdik, her birimizin kaderi farklı ama amacı ortaktı, cehennemimizde kendi adaletimizi ve düzenimizi sağlamak.

Parşomenler melekler tarafından yazılmış kaderimiz ortak belirlenmişti, puslu ve karanlık yollarda kılıcımızın ışığıyla yön buluyor ve hissetmeyen vücudumuzda taşıdığımız çelik kaplama zırhın ağırlığıyla yönümüzü zar zor bulmaya çalışıyorduk, seçilmiş olduğumuz için yanımızda yaverlerimiz vardı, onlarda bize yardım edip bu anlamsız savaşta tanrılara küstahça atıfta bulunuyor ve sizin yarım bıraktığınız işi biz bitireceğiz diye yeminler ediyorlardı.

Bulutlu ve bol sisli yağmur ormanlarından geçerken, günahkar yamyamların ve kurbanlarının tiz çığlıkları kulaklarımızda yankılanıyor, umarsızca sapkın yanılgılar yüzünden kurban verilen insanların kanlarından yapılmış bir göletin üstünden yürüyor ve etrafımızdaki hayaletlerin anlamsız yakarış ve çığlıklarıyla çevremizdeki vahşetin boyutunu daha iyi anlıyorduk.

Sapkınlığın ve cinnetin ortasında kapana kısılıp, etrafımızda ki büyücülerin anlamsız mırıldanışlarına kulak asmadan gölgeleri bir bir kesip geçiyorduk, cehenneme ulaşan kulenin merdivenlerinden yorgun adımlarla çıkarken etrafa yayılan sıcaklık magma kalıntıları gibi derin yaralarımızı yakıyor ve görüş açımızı dahada zorlaştırıyordu.


Harap edilmiş kiliselerin üzerinden geçerken aslında inancımızı yerlerde çiğniyor ve şeytanın binbir türlü yüzünü aynı anda görüyorduk, kırılmış kılıcımızın üstünde bir sürü günahkarın adı kanlı harflerle yazıyor fakat zırhımızın üzerlerindede imzalarını taşıyorduk, öldürdüğümüz günahkar ve şeytanın bekçilerinin ruhlarını Odin'e belki Zeus'a hediye olarak gönderiyorduk.

Şeytanımızı yendiğimizde yeryüzüne düşen bir melekten bu hikayeyi anlatan parşomenimizi aldık ve böylece rol yapma oyunumuz sona erdi, umarım herkes kendi şeytanını bir gün alt eder benim gibi sabahın köründe ilham alarak saçmalamaz, en başta Blizzard kendi alter egosu Diablo 3'ü hak ettiği yere getirmeli, zira bu yazıyı yazarken Diablo 2'den fazlasıyla feyz aldım.





Çizgisel Hayat

Hayatın son derece monoton geçmesinden bahsettiğimi düşünenler olabilir, ama konuyu çok başka yere getirmek var aklımda ve kapanışı yapıp bir süre inceleme yazmakla meşgul olmak istiyorum.

Çizgiroman dendiğinde akla basit şeyler gelir nedense, herkes ailesinden öyle görmüştür, benim vazgeçemediğim hobim çizgiroman okumaktır, hala seri halinde atar biriktiririm 13 gblık çizgiroman arşivim var dvdye atmadıklarım hariç, comic vine takılırım arada sözlük yazarlığıda yaparım.

Mesela çizgi roman okurken öğrendiğim olaylardan biri anti-madde denen kavram, dünya üstünde az olması ve olduğundan fazla enerji açığa çıkarması gibi ayrıca bazı resim tasvirleri vardır ki çerçeveye düzgün açıdan bakınca aklınız çıkar evren hakkında sınırlarınız zorlanır, çoğu zaman ne oluyor demekten kendimi alamıyorum, okuduğum herşeyin doğruluğunu araştıran bir yapım var ve bu fazlasıyla bilgi birikimi olarak bana geri dönüyor.

Aradan zaman geçtikten sonra şu açıdan düşündüm, insanlar açıklayamadığı olaylar için çocuk işi lafını kullanıyor, çizgiromanlar farklı bir şeydir, insanların anlamasını beklemek mantıksız olur, kimisi gördüğünde vay hayal gücüne bak der, kimisi gördüğü resmi bütünüyle araştırır.

Tıpkı hastalıkların antisi ilaçlar olduğuna göre veya anti-madde varsa anti-yaşamda var, bu denklemde herşeyin bir antisi ve paralel evren mümkün olabilir, bunu açıklamak mümkün değil fakat ben resmin tamamını görebiliyorum, bilinçle lanetlendik yada bilinçsizlikle ne fark eder ki?

Sonuçta denizlerin tamamını daha keşfedemedik, teknoloji gelişiyor ama biz hala uzaya çıkarken itme gücünü kullanıyoruz, ütopik bir akımdan yola çıkıp bu blogu yazsamda nelerin mümkün olabildiğini yakında görebileceğimizi umuyorum, çünkü kendimizi çok akıllı canlılar zannedip maymundan geldiğimizi unutuyoruz, belgeselden izlediğime göre dünyanın sonu güneşten gelecekmiş ve kesin bir tasvirini yada çizgisel karşılığını çizgiromanlarda görmeniz mümkün.


 

H.p lovecraft eserlerinde bilinmezlik çok iyi bir şekilde tasvir edilir, denizlerin tamamını keşfedemeyen insanoğlu yüce eskileri sorgular, şu an içinde bulunduğun zaman zarfında olabilen savaşlar bile yüce eskilere bağlanır, hatta deli bir arabın yazdığı necronomicon kitabına indirgenir, gördüğümüz herşeye inanıyoruz peki ya göremediklerimiz?
Göremediklerimizden kasıt paranormal olaylar değil, tanrıların  arabaları denilen muhteşem komplo teorili şahasere bağlıyorum bu ütopik yazımı, gerisini siz araştırıp öğrenin, işte o zaman çizgiroman okumanın keyfine varmış olacaksınız.

İzleyiciler